Alfa Lipoik Asit (ALA) Nedir? | LYGOS CLINIC 2024
Alfa Lipoik Asit (ALA) Nedir ?
Alfa lipoik asit (ALA), Biletan, Lipoisin ve Tiyoktan gibi farklı adlarla bilinen güçlü bir antioksidandır. Vücudumuzda doğal olarak bulunan bu asit, karaciğerlerin etkili bir şekilde çalışmasını sağlar. Antioksidan mekanizmasını etkileyen alfa liposik asit, genellikle destek amaçlı tercih edilir.
Hücre içi enerji üretiminde önemli bir rol oynar ve bazı enzimatik kompleksler için hayati bir kofaktör olarak görev yapar. ALA, glikoz ve lipid metabolizmasında aktif bir rol üstlenir. Bu sayede enerji dengesinin korunmasına katkıda bulunur. Aynı zamanda gen transkripsiyonunu düzenleyerek hücresel süreçleri yönetir. Şelatör özelliği ile ağır metalleri bağlayarak oksidatif stresi azaltır ve vücuttan uzaklaştırır. Ayrıca, hücre içi sinyal yollarını etkileyerek iltihaplanmayı azaltır. Bu da ALA’nın anti-inflamatuar özellikleriyle tanınmasını sağlar.
Alfa Lipoik Asitin Etkileri Nelerdir?
Alfa lipoik asit hem suda hem de yağda çözünebilir. Vücutta doğal olarak bulunan bu ALA, oktanoik asitten üretilen bir asittir. Peki, alfa liposik asitin etkileri nelerdir?
- Karaciğer hastalıklarının tedavisinde destek olur.
- Sinirlerdeki hasarları giderir.
- Kilo kaybını sağlar.
- Kan şekerini kontrol altında tutar.
- Cildin yaşlanmasını engeller.
Alfa Lipoik Asitin Faydaları Nelerdir?
Alfa lipoik asitin faydaları şunlardır:
- Cildin yaşlanmasını önler.
- Hipertansiyon gibi normal değerlerin üzerinde yaşanan durumları engeller
- Alfa lipoik oldukça güçlü bir antioksidandır. Bu sayede, toksik maddeleri vücuttan atar
- Kan şekerini dengeler.
- Diyabet gibi rahatsızlıklardan dolayı oluşan nörolojik bozuklukları tedavi eder.
- Alzheimer, Parkinson gibi beyin hücrelerini etkileyen problemlere karşı savaşır.
- Damar tıkanıklığını düzeltir.
- Beyin hücrelerini yeniler.
Alfa Lipoik Asit Neden Kullanılır?
Alfa lipoik asit, kilo verme sürecine destek olmanın yanı sıra, diyabetik sinir ağrısının hafifletilmesinde, yaraların daha hızlı iyileşmesinde ve kan şekerinin kontrol altına alınmasında etkili bir rol oynar. Ayrıca, vitiligonun neden olduğu cilt renk farklılıklarını düzeltmeye yardımcı olabilir ve koroner arter baypas greft (CABG) cerrahisinin olası komplikasyonlarını azaltmada da destekleyici bir tedavi olarak kullanılır. Bu çok yönlü antioksidan, sağlık açısından pek çok fayda sağlayarak çeşitli rahatsızlıkların yönetiminde önemli bir etki göstermektedir.
Alfa Lipoik Asit İçeren Besinler
Alfa lipoik asit, antioksidan özelliklere sahip, vitamin benzeri bir bileşiktir. Doğal olarak mayada, karaciğerde, böbreklerde, ıspanakta, brokolide ve patateste bulunur. Aynı zamanda, laboratuvar ortamında üretilerek ilaç formunda da kullanılabilmektedir.
Bu güçlü antioksidan, vücutta hücre hasarını önlemeye yardımcı olurken, C ve E vitamini seviyelerini yenileme yeteneğine sahiptir. Araştırmalar, alfa lipoik asidin diyabet hastalarında nöronların işlevini ve iletişimini iyileştirebileceğine dair umut verici sonuçlar göstermektedir. Bu özellikleriyle, alfa lipoik asit, hücresel sağlık ve sinir sistemi fonksiyonlarını desteklemede önemli bir rol oynar.
Alfa Lipoik Asit Nasıl Kullanılır?
Alfa lipoik asit, doğal bir antioksidan olarak vücutta üretilse de, bu üretim genellikle yeterli düzeyde değildir. Bundan dolayı, zamanla dışarıdan takviye ihtiyacı ortaya çıkar. Alfa lipoik asit kullanımı içerisinde, cilt için kremler şeklinde, oral yolla kapsül olarak ya da damar yoluyla vücuda alınması şeklinde sıralanabilir. Yapılan araştırmalar, günlük 20 mg ile 50 mg arasında alfa lipoik asit alımının genel olarak uygun olabileceğini gösterse de, bu miktar kişisel ihtiyaçlara göre değişiklik gösterebilir.
Bu nedenle, düzenli ilaç kullanan veya herhangi bir sağlık sorunu bulunan kişilerin, alfa lipoik asit içeren gıdalar ya da takviyeleri kullanmadan önce doktorlarına danışmaları önemle tavsiye edilir. Alfa lipoik asidin güçlü bir antioksidan olması nedeniyle, yıl içinde iki ya da üç kez, üç aylık kürler halinde alınması önerilir. Bu bileşiğin hem suda hem de yağda çözünebilmesi, ideal alım zamanının öğün araları ya da aç karnına olduğunu gösterir. Böylece vücut tarafından en iyi şekilde emilir ve kullanılır.